Denemeler,  Toplum

ANKA KUŞU

Araf suresi 179. ayette,

“Yemin olsun ki, biz cinlerden ve insanlardan bir çok kimseyi cehenneme uyumlu yaratmışızdır. Şu sebeple ki, onların kalpleri var fakat bununla gerçeği anlamazlar, gözleri var onunla görmezler, kulakları var onunla işitmezler. Hasılı bunlar hayvanlar gibidir, hatta onlardan daha şaşkındırlar”

İnsanın hakikati görebilmesindeki, en büyük engel kibridir. Nefs ya da ego insana kendini mükemmel zannettirir. Hata kabul etmez, hep kendini haklı görür, her olayda dönüp kendine bakmak, hatalı olabileceğini kabul etmek yerine, hep karşısındakini suçlar. Böylelikle kendini rahatlatır, huzur bulduğunu sanır.

Bulduğunu sandığı huzur, geçici bir rahatlamadan öteye geçemez.

Oysa anlamak, karşıdaki insanı yargılamadan dinlemekten geçer.

Ahlâkın, edebin, saygının olmadığı yerde “din” de olmaz.

Kibir duygusu, insanın vicdanınını köreltir.

Kibirli insan kendini çok akıllı görür, her şeye hakim olduğunu ya da olabileceğini sanır.

Ahlâk ve vicdanını kaybeden insanın değerleri, ilkeleri yoktur. Fırsatını bulduğu anda, kendine rakip ya da düşman gördüğünü yenebileceğini alt edebileceğini sanır.

Kısacası kibir insanı yanıltır. Kibrine, nefsine kulak veren kalbini duyamaz, baksa da görmez, duysa da işitmez.

Oysa ki bu dünyaya geliş amacımız, Yunus Emre’nin de,

“İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir. Sen kendin bilmezsen ya nice okumaktır.”

Sözünde belirttiği gibi ;

İnsanın kendini bilmesidir, kendinin mükemmel olmadığını, her şeyi bilemeyeceğini, hataları olabileceğini kabul edip, kendi ile yüzleşebilmesi, yaratan değil, yaratılmış olduğunu, eksikleri olduğunu kabullenip, kendini geliştirmesi ve dönüştürmesidir.

Kibirli insanlar, kendi yanlışlarına tepki verildiği zaman; verilen tepkiyi bile anlamaz, yine karşıyı suçlarlar. Kendilerinden uzaktırlar.

Kendine bakamayan kibirli insanlar, hep aynı kalırlar, asla değişmez, dönüşmezler.

Tıpkı bozuk bir plak gibi, hep aynı şeyleri tekrarlar, dururlar.

Oysa, hep aynı kalmak, yaratılışa aykırıdır.

Her şeyin değiştiği, dönüştüğü bir dünya ya da evrende, değişmeyen, değişimi reddeden tek canlı kibirli insan türüdür.

Hz. Muhammed (S.A.V.)’ın “Dünü ile bugünü aynı olan bizden değildir” sözü, sanırım bu değişmeyen insanlar için söylenmiş.

Kendini gerçekten Allah’a teslim edebilen insan, ne kadar zorlukla karşılaşırsa, karşılassın, mücadele etmenin bir yolunu bulur, tıpkı anka kuşu gibi küllerinden doğabilir.

Gerçek imanın ya da dindarın kim olduğunu ise sadece Allah bilir…

Geçtiğimiz günlerde ölen Volkan Konak için söylenen sözler de, tipik bir kibirli insan davranışına örnek…

Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun, biz kendisini iyi bilirdik…

Sırf sizinle aynı görüşte değil diye, ölmüş bir insanın arkasından, ağzına geleni söylemek, ya da bu yaşayan insan için de geçerli, kendi davranışlarınızı , kendinize itiraf edemediğiniz için, bunu karşıya yansıtıp, geçici bir rahatlama aramak bana göre zavallıca bir davranış.

06.04.2025

CEVAP BIRAKIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir