Makaleler,  Tiyatro Oyun İnceleme

ANTON ÇEHOV’UN MARTI ADLI TİYATRO OYUNU İNCELEMESİ

Rus yazar, Anton Çehov’un gerçekçi tiyatronun köşe taşlarından biri olarak kabul edilen, Martı adlı oyununu inceleyeceğim bu yazımda.

Anton Çehov’un 1895 yılında yazdığı Martı adlı oyun, ilk kez 17 Ekim 1896’da Alexandrinsky Tiyatrosu’nda sahneleniyor, ülkemizde ise ilk kez 1962 senesinde Kent Oyuncuları tarafından Ses Tiyatrosu‘nda sahneye konan oyun, 1986’da İstanbul Devlet Tiyatrosu‘nda Yücel Erten‘in yönetiminde sahnelenmiştir. Sonraki yıllarda Bursa DTİstanbul Şehir TiyatrolarıSadri Alışık Tiyatrosu ve Pürtelaş Tiyatro gibi tiyatro topluluklarının repertuvarında yer almıştır.

Oyunlarında eylemden çok, kişilerin ruh halini anlatan, derinlikli diyalogları ile olayları anlatan yazar Anton Çehov 1888 yılında, Alacakaranlıkta adlı kısa öykü koleksiyonuyla, “yüksek sanatsal değere sahip en iyi edebiyat ürünü ile” Puşkin Ödülü almıştır.

“Eğer birinci perdede duvarda asılı bir silah varsa, o silah mutlaka patlamalıdır.” Sözü ile de, genç yazarlara öğüt vermiştir.

OYUNUN KONUSU

Ön planda, bir ailenin yaşamını, karşılıksız aşklarını, mutsuzluklarını, kent yaşamı ile köy yaşamı arasında kalışlarını anlatırken, arka planda da, toprak köleliğinin kaldırlması ile gelen değişim ve değişime olan direnci gözler önüne seriyor.

OYUNUN KARAKTERLERİ

Medvedenko ; Annesine ve 3 kardeşine, bakan bir öğretmen Mâşa’ya aşık para sıkıntısı dışında hiçbir şeyi sorun etmiyor, kilometrelerce yürümek zorunda kalsa bile.

Mâşa ; Çiftliğin kahyası Şamrayev ve Polina’nın kızı. Mutsuz, Treplev’e aşık… Mutsuzluğunu enfiye çekerek ve içki içerek gidermeye çalışıyor.

Sorin ; Çiftliğin sahibi, memur emeklisi… Kentte yaşamak isteyen, ancak emekli olduğu için köyde çiftlikte yaşamak zorunda kalan, yaşadığı yeri sevmeyen, gençliğinde yazar olmak, evlenmek gibi hayalleri olan, hayallerinin hiç birini gerçekleştirememiş mutsuz ve hasta bir karakter. Arkadina’nın erkek kardeşi.

Treplev ; Arkadina’nın oğlu… Yazar, Nina’ya aşık. Kimliğini bulamamış, annesinin aktris olmasına üzülen, kendine değer vermeyen, evlerine gelen ünlü kişilerin ona annesinin oğlu olduğu için katlandıklarını düşünen ve bu durum altında ezilen, kendini hiç olarak gören, diğer sanatçıların yanında kendini aşağılanmış hisseden, annesinden istediği ilgi ve sevgiyi alamayan, annesinin onayına ihtiyaç duyan, değişimi savunan, annesini iyi tanıyan bir karakter.

Arkadina ; Aktris… Kendisinden yaşça küçük Trigorin ile bir ilişki yaşıyor. Yaş kompleksi var, genç görünmek arzusunda… Kendinden başka bir aktrise hayran olunmasına tahammülü yok. Cimri, boş inançları var. İleriyi düşünmeden, sadece anı yaşıyor. Akıllı,bakımlı, değişime direnen bir karakter.

Nina ; Gölün karşı kıyısında üvey annesi ve babası ile birlikte yaşayan, üvey annesi ve babası tarafından baskı gören, evden çıkmakta bile zorlanan, aktris olmak isteyen, aktris ya da yazarları kafasında tabulaştıran, hep mutlu olduklarını sanan, Trigorin’e aşık ve değişim isteyen bir karakter.

Trigorin ; Yazar … Arkadina ile pragmatist bir ilişki içinde… Yaşadığı hayattan ve yazarlıktan memnun değil, ancak yazarlık yapmaktan başka çaresi de yok, yazabilmek için her gördüğünü not alan, aldığı notlarla hikayeler yazan, Arkadina ile de yazarlık kariyeri için birlikte olan bir karakter.

Şamrayev ; Çiftliğin kahyası, Mâşa’nın babası… Çiftliğin yönetiminden sorumlu bu uğurda çiftlik sahibine bile karşı çıkan emir almayan, çiftlikteki düzeni sağlayan, sık sık geçmişi hatırlayan bir karakter.

Polina          ; Şamrayev’in karısı, Dorn’a aşık, kocasından ayrılıp, Dorn ile birlikte olmak istiyor.

Dorn ; Eskiden kadınların gözdesi olan, tartışmalarda orta yolu bulmaya çalışan, dert dinleyen, ılımlı bir karakter.

OYUNUN SAHNELERİ

Oyun toplam 4 perdeden oluşuyor.

1-PERDE Sorin’in çiftliğinde bahçenin bir bölümünde derme çatma bir sahne, zaman akşam.

Martı adlı oyun Medvedenko ve Mâşa’nın diyalogları ile başlıyor, bu diyaloglardan Treplev ve Nina’nın birbirini sevdiğini, Medvedenko’nun da Mâşa’ya aşık olduğunu ancak Mâşa’nın onun aşkına karşılık vermediğini öğreniriz. Arkadina ve Trigorin şehirden yaz tatili için çiftliğe gelmişlerdir ve  Treplev’in yenilikçi tarzda yazdığı tek kişilik bir oyun bahçede sahnelenecektir. Dekor olarak ta göl ve doğa kullanılmıştır. Treplev ve Sorin’in diyaloglarından Arkadina ve Trigorin ve Nina hakkında bilgi ediniriz. Sonrasında Nina’nın gelişiyle oyun başlar ancak Arkadina’nın oyunu küçümsemesi sonucunda, Treplev öfkelenip oyunu yarıda keser. Arkadina Trigorin ile Nina’yı tanıştırır, Nina Trigorin’in yazdıklarını çok beğenmektedir, aktris olmak istediğinden ancak anne ve babasının baskısı nedeniyle bunun imkansız olduğundan bahseder. Arkadina Nina’nın annesinin ölmeden önce bütün servetini babasına bıraktığını, babasınında bu serveti ikinci karısının üzerine yaptığını, Nina’nın hiçbir şeyi olmadığını anlatır. Nina eve dönmesi gerektiğini söyleyerek ayrılır. Sorin de üşüdüğü için Arkadina Trigorin ve diğerleri eve girerler. Bir tek Dorn dışarıda kalır, Treplev geri döner, Dorn oyununu beğendiğini söyler ve yazarlık konusunda onu destekler. Treplev Nina’nın gittiğini öğrenince Mâşa’nın annesinin onu aradığını söylemesine rağmen Nina’nın peşinden gider. Mâşa Dorn’a Treplev’e aşık olduğunu açıklar.

2-PERDE Sorin’in çiftliğinin bahçesi kroket alanı, zaman öğle

Arkadina, Mâşa ve Dorn bahçededirler. Arkadina kendini övmekte kendini Mâşa ile kıyaslayarak ne kadar genç göründüğünü anlatmaktadır. Sorin gelir, Nina da annesi ve babası 3 günlüğüne tatile gittiği için oradadır ve rahattır. Arkadina Trigorin’e olan aşkından bahseder, Trigorin’in göle balık tutmaya gittiğini Nina’dan öğrenir. Nina’ya oğlunun hâlini sorar, canının sıkkın olduğundan, yüzünün gülmediğinden bahseder, Mâşa Nina’dan oyundan bir bölüm okumasını ister, Nina oyunun ilginç bir yanı olmadığını söyler. Mâşa ise oyundan hayranlıkla bahseder. Polina ve Şamrayev gelirler, Şamrayev Arkadina’ya şehre gitme isteğinin doğru olup olmadığını sorar, doğru olduğunu öğrenince çavdarlar kaldırıldığı için tüm işçilerin çalıştığını ve at veremeyeceğini söyler.

Arkadina ve Şamrayev bu konuda tartışırlar, Şamrayev çiftlik yönetiminden haberinin olmadığını söyler. Arkadina sinirlenir ve Moskova’ya geri dönmeye karar verir ve kendisi için at kiralanmasını ister, Şamrayev ise istifa ettiğini söyler.

Arkadina her yaz aynı şeylerin yaşandığını ve bir daha buraya gelmeyeceğini söyler bu arada Trigorin gelir. Sorin’de sinirlenir ne kadar at varsa getirteceğini söyler.

Nina ise bu duruma şaşkındır, bir aktristin isteğinin yerine getirilmemesine anlam verememektedir.

Sorin kızkardeşinden kalmasını ister, Şamrayev ile de kahyalıktan ayrılmaması için konuşacağını söyler.

Dorn ise aslında Şamrayev’i yakasından tutup atmak gerektiğini ancak, Arkadina ve Sorin’in ondan özür dileyeceğini öngörür.

Polina ise Dorn’a kocasının kabalıklarından bıktığını kendisiyle birlikte yaşamak istediğini söyler. Dorn bu teklifi reddeder.

Nina kendi kendine Arkadina ve Trigorin’in sıradan insanlar gibi gülüp öfkelenmelerine şaşırmaktadır.

Treplev elinde bir tüfek ve bir martıyla gelir. Nina’nın ayaklarının dibine martıyı bırakır. Martıyı öldürme alçaklığında bulunduğunu yakında kendini de böyle öldüreceğini söyler, Nina’ya oyunda başarısız olduğu o akşamdan sonra değiştiğini ve kendisinden uzaklaştığını, oyunun hepsini yaktığını söyler.

Nina ise son zamanlarda fazla alıngan olduğunu, martının bir simge olduğunu kendisinin simgelerden anlamadığını, Treplev’i anlamak için fazla basit olduğunu söyler.

Trigorin gelir, Treplev gerçek yeteneğin geldiğini, Nina’nın bakışlarının onun ışınlarında eridiğini, engel olmak istemediğini söylereyek gider.

Trigorin elindeki kağıda bir Mâşa hakkında notlar alır. Nina ile yalnız kalırlar, yazarlığı hakkında konuşurlar. Trigorin ise yazma serüvenini anlatıp kendi hayatını yok ettiğini söyler. Trigorin köyden çok hoşlanmıştır, Arkadina Trigorin’e seslenir, Trigorin ise martıyı görür ve sorar. Nina Treplev’in vurduğunu söyler. Trigorin, Nina’dan Arkadina’yı burada kalması için razı etmesini ister. Nina ne yazdığını sorar, Trigorin ise çocukluğundan beri göl kıyısında yaşayan bir genç kiz tıpkı bir gibi seviyor bu gölü, bir martı gibi mutlu ve özgür olduğunu, günün birinde oraya gelen bir adamın onu görüp, yapacak bir şeyi olmadığından kıza yazık ettiğini söyler.

Arkadina Trigorin’i tekrar çağırır ve kalmaya karar verdiğini söyler.

3-PERDE Sorin’in çiftliği yemek odası, zaman sabah

Trigorin kahvaltı yapmaktadır, Mâşa ise onun yanında ayakta durmaktadır. Trigorin’e içindeki aşkı söküp atacağını söyler, Trigorin ise bunu nasıl yapacağını sorar, o da Medvedenko ile evleneceğini söyler. Trigorin’de buradan gitmek istemediğini, Treplev’in son derece dengesiz davrandığını önce kendini vurduğunu, şimdide onu düelloya çağırdığını söyler. Mâşa ise kıskançlık yüzünden böyle davrandığını söyler. Nina gelir, Trigorin’e bir tarafında adının baş harflerinin yazılı olduğu, diğer tarafında ise Trigorin’in kitabından sayfa ve satır numaralarının yazılı olduğu madalyonu hediye eder. Trigorin kitaba bakmaya gider, Sorin’de kardeşi ile birlikte şehre gitmek istemektedir. Arkadina ise Sorin’den burada kalmasını ve oğluna göz kulak olmasını ister. Oğlunun neden kendini vurduğunu öğrenemediğini söylese de, sebebinin kıskançlık ve Trigorin olduğunu bilmektedir.

Sorin ise Treplev’in burada yaşamasının uygun olmadığını kendini asalak gibi hissettiğini anlatır. Sorin oğluna para vermesini isteyince kabul etmez. 

Sorin’in başı döner, Treplev ve Medvedenko gelir, yatırırlar. Treplev annesine dayısının köyde kalmak istemediğini ona borç verirse bütün yılı kentte geçirebileceğini söyler, ancak Arkadina parasının olmadığını söyler. Treplev annesinden başındaki sargıyı değiştirmesini ister, Arkadina değiştirir ve onu öper.

Treplev çocukluk günlerini hatırlar, annesini çok sevdiğini fakat adamın etkisinden, kurtulamadığını söyler. Arkadina onun soylu olduğunu söyleyince Treplev onun korkak olduğunu söyler. Arkadina gitmek isteyenin kendisi olduğunu söyleyince Treplev kendileri onun yüzünden kavga ederken, onun Nina’yı çözümlediğine ve onu iyi bir yazar olduğuna ikna ettiğini söyler.

Arkadina Treplev’in Trigorin’i kıskandığı için çamur attığını söyleyip, başındaki sargıyı çıkarır ve dekadan olmakla itham eder. Tartışırlar. Önce Treplev sonra Arkadina ağlar, oğlunu kucaklayıp, öpüp, af diler. Treplev de annesini kucaklar, Nina’nın kendisini sevmediğini her şeyi yitirdiğini söyler. Barışırlar, Arkadina Trigorin ile de barışmasını ve düellodan vazgeçmesini ister. Treplev bunu kabul eder, ama onu görmek istemez.

Trigorin kitabı bulmuştur ve ne yazdığına bakar, “Eğer bir gün hayatım sana gerekecek olursa gel ve al onu” yazmaktadır.

Trigorin Arkadina’ya bir gün daha kalmak istediğini söyler, kabul etmeyince, kendinden vazgeçmesini ve arkadaş kalmalarını ister. Gitmek ister, Arkadina izin vermez, duygu sömürüleri ile ve söyledikleri ile Trigorin’i etkiler. İstiyorsa kalabileceğini söyler, Trigorin birlikte gitmek ister çünkü yazarlık kariyeri Arkadina’ya bağlıdır ve Arkadina bunu hatırlatarak etkilemiştir.

Tam yola çıkarlarken Nina ile karşılaşır, Nina yeni bir hayata başlama ve sahneye çıkma kararı verdiğini Moskova’ya gideceğini söyler, Trigorin ona bir otel adı verir ve kendisine haber ulaştırmasını ister.

4-PERDE Sorin’in evi, salonda değişiklik olmuş Treplev kendisine çalışma odası yapmıştır. Zaman akşam

Aradan 2 yıl geçmiştir.Mâşa ve Medvedenko evlenmiş bir çocukları olmuştur. Ancak Mâşa kendi evinde kalmak yerine, Sorin’in çiftliğinde kalmaktadır. Treplev’in yazıları dergilerde yayınlanmaya başlamıştır. Dorn ve Medvedenko tekerlekli sandalyesi ile Sorin’i getirirler. Sorin kardeşini sorar, istasyona Trigorin’i karşılamaya gittiğini öğrenir. Dorn Nina’nın tuhaf bir yaşam sürdürdüğünü duymuştur Treplev’e sorar. Treplev Nina’nın evden ayrıldıktan sonra Trigorin ile yaşamaya başladığın, bir çocuğunun olduğunu ancak öldüğünü, sahnede de başarılı olamadığını, Trigorin’in de onu bırakıp, eski ilişkilerine döndüğünü, hepsini birden idare edecek kadar da zeki olduğunu anlatır.

Treplev bu süre içinde Nina’nın oyunlarına gitmiş, ondan mektuplar almış ve Nina mektupları martı diye imzalamıştır.

Nina’nın 4-5 gündür burada bir otelde olduğunu, kimseyi görmek istemediğini söyler.

Medvedenko ise Nina’yı görüp konuştuğunu ve geleceğini söylediğini anlatır.

Treplev ise babası ve üvey annesinin onun adını bile duymak istemediğini, çiftliğe yanaşmaması için her tarafa bekçiler koyduklarını ve gelmeyeceğini söyler.

Sorin’de Nina’ya aşık olduğunu söyler. Arkadina, Trigorin ve Şamrayev gelir. Trigorin ve Treplev tokalaşırlar yanlarında Treplev’in yazısının yayınlandığı dergi vardır.

Arkadina ve Polina odanın ortasına bir oyun masası kurarlar. Mâşa babasından Medvedenko’nun eve gitmesi için at vermesini ister ama Şamrayev yine at vermez, Medvedenko yürüyerek gideceğini söyleyip çıkar. Tombala oynarlar.

Trigorin, Treplev’in yazılarını eleştirir, Arkadina dergideki yazıyı okumamıştır. Dorn Treplev’in yeteneğine inanmaktadır, onun simgelerle düşündüğünü anlatır.

Şamrayev Trigorin’e martının içinin doldurulmasını emrettiğini söylese de, Trigorin hatırlamadığını söyler. Treplev bu arada konuşmaları dinlemektedir. Diğerleri yemeğe gider, Treplev yalnız kalır. Nina gelmiştir ve kimsenin görmemesi için kapıları kilitlemesini ister. Sohbet ederler, Treplev onu sevdiğini ondan vazgeçmediğini söyler, Nina ise Trigorin’in tiyatroya inanmadığını hayalleri ile alay ettiğini anlatıp, sonrasında hâla onu sevdiğini söyler ve gider.

Diğerleri gelir, Şamrayev yine martıyı çıkarır, Trigorin hatırlamadığını söyler, sahne gerisinden bir silah sesi duyulur, Arkadina ne olduğunu sorar, Dorn ilaç şişesinin patladığını söyler. Trigorin’e Treplev’in kendisini vurduğunu söyler.

OYUNUN DRAMATİK YAPISI

Oyunlarında eylemden çok diyaloglara yer veren Anton Çehov’un Martı adlı bu oyununda bir çok olayı diyaloğlar yoluyla öğreniyoruz.

Derinlikli ve ustalıkla yazdığı diyaloglardan, oyundaki karakterlerin ruh hallerini, kişilik yapılarını anlayabiliyoruz.

Oyundaki hareketlilik, Arkadina ve Trigorin’in köye geliş ve gidişleri ile sağlanıyor.

Oyunun temel çatışması eski yeni çatışması ve bu çatışmaya ek olarak, anne oğul, aynı kadını seven iki adamın çatışması , çiftlik sahibi ile kahyanın çatışması gibi yan çatışmalar da mevcut.

Oyunda tekrarlar mevcut ve bu tekrarlardan bazıları…

Martı adlı oyun, bir tiyatro oyunu ile başlıyor, yine bir oyunla, tombala oyunu ile bitiyor.

Şamrayev’in her istendiğinde at vermemesi, Arkadina ve Trigorin’in çiftliğe gelişi ile başlayan oyun yine onların çiftliğe gelişi ile bitiyor.

Zaman olarak akşam başlayan oyun, yine akşam da bitiyor ve oyunun başlangıcında Mâşa’nın Medvedenko’nun “Neden hep siyahlar giyersiniz ?” sorusu üzerine verdiği “Yastayım” cevabı daha oyunun başında bize ölümü hatırlatıyor.

Bütün bu tekrarlar ve başlangıç ve bitişteki benzerlikler bize dramatik yapının ne kadar iyi kurulduğunu gösteriyor.

Oyun içinde oyun olması ise yazarın William Sheakespeare’ın Hamlet oyunundan esinlendiğini düşündürüyor. Oyunda Hamlet’in annesine söylediği repliği Treplev’de Arkadina’ya söylüyor ve tıpkı Hamlet oyununda olduğu gibi annesinin birlikte olduğu kişiden ayrılmasını istiyor.

Oyunu, serim, düğüm, çözüm yapısına göre incelersek, birinci ve ikinci perde için serim, üçüncü perde düğüm, dördüncü perde de çözüm diyebiliriz.

Birinci ve ikinci perdede kişileri, yaşamları ve karşılıksız aşkları öğreniyor, üçüncü perdede Mâşa ve Nina’nın kararları, Nina artist olabilecek mi ? Mâşa mutlu olabilecek mi ya da yastan kurtulabilecek mi sorusu, dördüncü perdede çözümleniyor.

Yazar Anton Çehov, olacaklar hakkında ipucu vermek yerine, olacakları önceden olduğu gibi söylüyor.

Treplev’in martıyı öldürdükten sonra, kendisini de öldüreceğini söylemesi…

Trigorin’in Nina için “Özgür bir martı iken günün birinde bir adamın gelip, yapacak bir işi olmadığı için ona kıydığını “ söylemesi…

Bu söylenenlerin oyunun sonunda gerçekleşmesi…

Belki de bu yöntemi, kimsenin birbirini dinlemediğini anlatmak için kullanmış olabilir.

Oyundaki karakterler çoğunlukla mutsuz, köy ve kent yaşamı arasında sıkışıp kalmış.

Köyde yaşayanlar kentte yaşamak istiyor, şehirde yaşayan Trigorin ise köyde yaşamak istiyor. Bir tek Arkadina şehirde yaşamaktan memnun gözüküyor.

Kimse halinden memnun değil, gerçekleşmeyen hayaller, karşılıksız aşklar…Arkadina ve Şamrayev haricinde diğer karakterler bir şeylerin değişmesini istiyor ancak değişim için pek bir çabaları da yok.

Değişim için çaba gösteren bir tek Nina oluyor, onun çabası da hüsranla sonuçlanıyor.

Treplev’de yenilikçi bir yazar olarak kendini ispatlamaya çalışsa da, kendini değersiz görmesi, annesinin onayına ihtiyaç duyması, aslında bütün çabasının kendisini annesine ispatlamak olması ve yazarlığı da bu yüzden istemesi, annesinin yazdıklarını okumaması ve Nina’nında bütün yaşadıklarına rağmen Trigorin’i sevmeye devam etmesi, intihar etmesine sebep oluyor.

Oyundaki Martı kim diye soracak olursak. Herkes biraz martı aslında…

Hayatları ve mutlulukları hep başkalarına bağlı, belki de oyunda martı olmayan tek kişi Şamrayev… Kendi kararlarından taviz vermeyen, tek derdi çiftliği yönetmek olan ve ruh halinden yakınmayan tek kişi.

10.07.2025-Hayal Beliz Arar

Bu yazım https://sanatsalhareketler.com/anton-cehovun-marti-oyununun-incelemesi/ sitesinden alınmıştır.

Kaynaklar :

Anton Çehov  Martı  Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları /Ataol Behramoğlu Çevirisi

Anton Çehov’un Martı Oyununda Yapısalcı Yöntem Açısından Bir Gösterge Olarak Tekrarlar /M.Elif Tüfekçi

Vikipedia Martı Oyunu

CEVAP BIRAKIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir