Denemeler,  Toplum

ARA Kİ BULASIN

Vicdan insanı diğer canlılardan ayıran en önemli olgu.

Nedir vicdan ?

Kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlaki değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de yükleyen içsel güç.

Vicdanlı insan bir konu hakkında hüküm ya da karar vermeden önce düşünür, sorgular, karşısındaki kişi yada kişilere zarar verip, vermeyeceğini ölçer, biçer ve ona göre davranır.

Vicdan olgusunun gelişmesi için kişinin merhamet ve empati duygularına sahip olması gereklidir.

Kişi de, merhamet ve empati duygusu yoksa vicdan körelir, yok olur.

Son zamanlarda ülkede olanlara baktıkça görüyorumki, vicdanllılar ve vicdansızlar olarak ikiye bölünmüş gibi ülke…

Narin cinayeti, 2 yaşında istismar sonucu hayatını kaybeden Sıla bebek, Münevver Karabulut vb. gibi kadın cinayetleri…

Ürünlerinde domuz, at, eşek eti gibi etler ya da insan sağlığına zararlı maddeler kullanarak daha çok kâr elde etmek isteyen firmalar.

Hayvan katliamları, Gebze’de belediyeye ait rehabilitasyon merkezinde çöp torbaları içinde 30 köpek, 14 kedi ve 1 karga ölü olarak bulundu.

Kişide vicdan yoksa hayvani benliğinin (id) esiri olur. Dürtüleriyle hareket eder. Yanlış doğru kavramını kaybeder ve yaptığı davranışların sorumluluğunu almaz. Başka birine zarar verse bile bunu normal bir davranış ya da olaymış gibi kabul eder.

Ne yazıkki günümüzde, öncelikli değerler; para, mal,şöhret vb.gibi kavramlar olduğu için kişiler kendilerini geliştirmek yerine, statü sahibi olmaya önem verir oldu.

Bilgi, tecrube, liyakat önemsiz hale geldi. Bilgisi ve tecrübesi olmasa da, hükümet yandaşı olanlar makam ve mevki sahibi oldu.

Toplumdaki hiyerarşi bozuldu.

Yirmi yıldan fazla zamandır, siyasetin algı yönetme taktiği, bir düşman belirleyip, onunla savaştırma şeklinde oldu hep.

Amaç dindar ve kindar nesil yetiştirmekti.

Dindar nesil yetişemedi maalesef.

Aksine deizmde (dine inanmayan sadece Allah’a inanan) artış oldu.

Bütün bunları düşünürken aklıma Hz.Muhammed’in “İşler ehil olmayana verildiğinde kıyameti bekleyiniz” sözü geliyor.

İlahiyat Profesörü rahmetli Yaşar Nuri Öztürk’ün konuşmalarında belirttiği gibi toplum kıyametini yaşıyoruz belki de.

Daha ne kadar dibe batabiliriz ? Bilmiyorum.

Sıla bebeğin cenazesinde, cenaze namazını kıldıran imamın cemaat yerine, Sıla bebekten helallik istemesi, bir başlangıç belki de.

Öyle olmasını umut ediyorum.

Toplum olarak dipten çıkıp, toplumun çürüyen yanlarını iyileştirmek için  tek çaremiz, vicdanlı insanların çoğalması, vicdan yoksa ne ahlak olur ne de insanlık.

11.10.2024

CEVAP BIRAKIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir