-
KOLTUK SEVDASI
Cumhuriyet Halk Partisi’ne 19 Mart 2025 tarihinde başlayan, yargı operasyonunda, ortaya atılan iddia, partiye kayyum atanacağı ve eski başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden partinin başına geleceği idi. Gazeteci Timur Soykan’ın haberinde aktardığına göre ; Kemal Kılıçdaroğlu ile Cumhuriyet Halk Partisi heyeti arasında yapılan görüşmede, Kemal Kılıçdaroğlu’nun partinin başına yeniden geçmek istediği iddiası kanıtlanmış oldu. Ekrem İmamoğlu’nun yargılanması ile başlayan süreçte, halkın Cumhuriyet Halk Partisi’ni umut olarak görmesi, son yapılan anketlerde oy oranının % 40’a ulaştığının görülmesi partideki farklı yapıları birleştireceği yerde, ayrıştırır duruma geldi. Bu durumda söylenecek söz şimdiden belli, kendi aralarında anlaşamıyorlar, partiyi yönetemiyorlar, ülkeyi nasıl yönetecekler. Kurulan oyunu görmemek olası değil. 13 yıl parti başkanlığı yapan, ve seçimlerde, oylar…
-
HAROLD PİNTER İHANET ADLI TİYATRO OYUNU İNCELEMESİ
En sevdiğim sanat dallarından biri tiyatro ve tiyatro oyun yazımı konusunda çalışmalarım var. Tiyatro oyunu yazabilmek için, oyun izlemenin yanında bol bol da tiyatro oyunu okumak gerekiyor. Okuduğum oyunlar arasında en sevdiğim yazarlardan birisi Harold Pinter. Kendine has tarzı, sıradan olayları çok farklı bakış açılarıyla yansıtması, okuru da oyunun içine çekmesi ve bir çok şeyi belirsiz bırakıp, tamamlamayı da okura bırakması etkileyici. Oyunlarını okudukça görüyorum ki, uslübuna Pintervari denmesi hiç de boşuna değil. Yazarın “İhanet” adlı oyununu incelemeye ve bana düşündürdüklerini anlatmaya çalışacağım. İhanet adlı oyun Harold Pinter’ın 1977 yılında yazdığı, sinemaya da uyarlanan ve bir çok dile çevirisi yapılan bir oyun. Oyun ilk kez 1978’de National Theatre yapımı olarak…
-
ÇÖZÜLEMEYENLER
Her şey bir planın parçasıydı… Adım adım alıştıra alıştıra sürdürülen bir plan. Ergenekon, balyoz davaları, kronik odaya girilmesi, haberleşme ağıda dahil tüm kurumların satılması ya da işlevsizleştirilmesi. Yargı reformu adı altında, zaten yarı bağımsız olan yargının bağımlı hale dönüştürülmesi. 15 Temmuz ve ardından gelen başkanlık sistemi. Daha önce denenen çözüm süreci… Irak’ta kurulan Kürt Devleti… 2011’den beri Suriye’de yaşananlar ve Esat Yönetiminin yıkılması. Selahattin Demirtaş’ın hapse atılması ve kayyumlar. Ardından planın hızlanışı… Anayasa değişikliği istekleri, ilk 4 maddenin değiştirilmesine tepki oluşunca 66.maddede tanımlanan Türk Vatandaşlığı tanımının değiştirilmesinin istenmesi. Trump’ın Suriye konusunda, İsrail ile Türkiye arasında arabuluculuk yapma ile ilgili sözleri. Yürütülen süreç ve Trump’ın Türkiye’ye gelişi öncesi PKK Terör Örgütü’nün…
-
HAK HUKUK ADALET
Gençler, kadınlar, işçiler, emekliler,çiftçiler, her yaştan her kesimden insan yürüyüşlerde, eylemlerde. Bu kadar farklı kesimi bir araya getiren olgu ise “Hak Hukuk Adalet” duygusu ve isteği. Son yirmi üç yıl boyunca her kesimden insanlar, hatta canlılar bile bir şekilde, haksızlığa uğradı, mağdur oldu, sesini duyuramadı. Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali ile başlayan süreç ; bu ülkede yaşayıp, haksızlığa uğramış, mağdur olmuş tüm kesimleri bir araya topladı ve insanlar yalnız olmadıklarını gördüler. Neydi bu haksızlıklar ve mağduriyetler isterseniz kısaca hatırlayalım… “Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir” denildiği halde, can alma hakkını kendilerinde görüp, masum canlar çıkarılan imha yasası ve mağdur edilen canlar. …
-
ANKA KUŞU
Araf suresi 179. ayette, “Yemin olsun ki, biz cinlerden ve insanlardan bir çok kimseyi cehenneme uyumlu yaratmışızdır. Şu sebeple ki, onların kalpleri var fakat bununla gerçeği anlamazlar, gözleri var onunla görmezler, kulakları var onunla işitmezler. Hasılı bunlar hayvanlar gibidir, hatta onlardan daha şaşkındırlar” İnsanın hakikati görebilmesindeki, en büyük engel kibridir. Nefs ya da ego insana kendini mükemmel zannettirir. Hata kabul etmez, hep kendini haklı görür, her olayda dönüp kendine bakmak, hatalı olabileceğini kabul etmek yerine, hep karşısındakini suçlar. Böylelikle kendini rahatlatır, huzur bulduğunu sanır. Bulduğunu sandığı huzur, geçici bir rahatlamadan öteye geçemez. Oysa anlamak, karşıdaki insanı yargılamadan dinlemekten geçer. Ahlâkın, edebin, saygının olmadığı yerde “din” de olmaz. Kibir duygusu, insanın…
-
NEREDEN NEREYE
1980 sonrasında, liberal ekonomi modeline geçilmesiyle birlikte, ülkedeki kurumların neredeyse tamamı özelleştirme adı altında satıldı, kalan kurumlarda işlevsizleştirildi. Devletin gelir kaynaklarından olan kurumların yok edilmesinin sonucu, son yıllarda da gördüğümüz gibi, işsizlikteki artış, önlenemeyen enflasyon, kısacası daha önce görülmemiş bir ekonomik krizle sonuçlandı. 1980 sonrasında adımları atılan tüketim toplumu , son yirmi üç yılda daha da ivme kazanarak her şeyi tüketir hâle geldi. Ekonomi yabancı yatırımcıya bağımlı hâle getirildi. Üretim ise yok denecek kadar azaldı. Ekonomide yok edilen kurumlar gibi, kültürümüzde yok ediliyor. Tarihe baktığımızda, ancak ekonomisi güçlü olan ülkeler kültürel varlıklarını koruyabiliyor ve kendi kültürünü sürdürebiliyor. Tarih boyunca ya doğu kültürünün ya da batı kültürünün etkisinde kalmışız. Osmanlı İmparatorluğu’nun…
-
HAYALİ
Kartpostallar vardı bir zamanlar, üzeri pullu zarflar ve mektuplar. Mektuplara selam edilerek başlanır, mektup yollanan kişi küçük ise gözlerinden, büyük ise ellerinden öpülürdü. Sevgi, saygı ve nezaketin henüz kaybedilmediği yıllardı. İşçiler davul zurnalarla grev yapar. Siyasi liderler birbirlerine, ince bir aklın ürünü olan, mizahi sözlerle takılırlar. Taşlama örneği sergilerlerdi. Telefonların cebe girecek kadar küçülmesinden sonra iletişimin yollarının değiştiği gibi, dili de değişti. Sözcüklerin bile tam yazılmadığı kısa mesajlar hâkim oldu iletişime. Bağırmak şov yapmak modası sarıverdi ülkeyi… Bize sanatçı adı altında dayatılan, kıymeti kendinden menkulller sosyal medya ortamlarında birbirlerine had bildirirken küfür etmekten çekinmez oldular. Ben haklıyım, benim her şeye hakkım var düşüncesi , aklın, düşünmenin yerine geçerek, bir virüs…
-
MAĞDUR
Güne yine gözaltılarla başladık. Kartal ve Ataşehir Belediye Başkan yardımcıları ile Üsküdar,Sancaktepe,Fatih,Tuzla, Adalar,Şişli,Beyoğlu Belediye meclis üyeleri gözaltına alındı. Daha önce de, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer tutuklanmıştı. Sebep ? Terör soruşturması… Adaylıklar belirlenirken, adli sicil kaydı istenmiyor mu ? Adayların terör örgütü bağlantısı araştırılmıyor mu ? Önceki günlerde de, Ayşe Barım Gezi Eylemleri’nin planlayıcısı olmaktan gözaltına alınarak, tutuklandı. Halk Tv Sorumlu Müdürü Serhan Asker, Seda Selek, Barış Pehlivan gözaltına alınıp, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı. Birgün Gazetesi yöneticileri Uğur Koç ve Berkan Gültekin gözaltına alınıp, serbest bırakıldı. 31 Mart Seçim sonuçlarını önceden bilen, Hilal Saraç adlı bir astrolog, 27 Aralık 2024…
-
ZOR İŞ
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmeden önce ; bakanlar Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki milletvekilleri arasından seçilirdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildikten sonra, bakanların milletvekili olma şartı kaldırıldı. Cumhurbaşkanı tarafından atanan kişiler, milletvekili olmasa da bakan olabildi. Milletvekillerinin ticaret ve başka bir iş yapma yasağı var. Dışarıdan atanan bakanlar için ise böyle bir yasak yok. Eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Medipol Hastaneler Grubu’nun sahibi. Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ETS Turizm Şirketi ve Maxx Royal, Voyage ve Caja, By Maxx Royal otellerinin sahibi. İyi Parti Grup Başkan Vekili, Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, bir yıla yakın bir süredir, eski sağlık bakanı Fahrettin Koca hakkında iddialarda bulunuyor, iddiaları hakkında meclise soru önergesi veriyor. İddiaları…
-
YETER DESEK DE YETMİYOR
Devletlerin öncelikli görevi ; sınırları içinde yaşayan bireylerin yaşam hakkını korumak, can güvenliğini sağlamaktır. Bu görevi yerine getirmek içinde, kurallar belirlemek, bütün planları yapmak, çıkabilecek olumsuzlukları ve riskleri hesaplamak, gerekli denetimleri yapmak, kurallara uymayanların, kurallara uymasını sağlamak zorundadırlar. Bolu’nun Kartalkaya beldesinde çıkan yangında bir kez daha gördük ki, yine denetimsizlik, yine ihmal ve öngörüsüzlük hakim. Bolu’nun Kartalkaya beldesinde toplam 4 tane otel var. Sadece yanan otelin yatak kapasitesi 350 kişi. Yangın sonrasında görüyoruz ki, Kartalkaya’da bir yangın anında, yangına müdahale etmek için hazır bekleyen bir itfaiye aracı ya da itfaiye birimi yok. Tıpkı Mengen ilçesinde hastane olup, içinde doktor ya da sağlık çalışanları olmadığı gibi. Büyük bir ihtimalle aynı durum…

















