DOĞA ve İNSAN
İnsan doğadan kendini soyutlayıp, kendini taş binaların içine hapsettikçe, yavaş yavaş eriyip yok olduğunun farkında bile değildi.
Kendini her şeyin üstünde görmek, üstün bir varlık olduğunu sanmak en büyük yanılgısıydı.
Doğaya baksa görecekti, ağaçların kökleri yoluyla birbirlerine sarıldıklarını, suyu ve toprağı paylaştıklarını, rüzgara ve fırtınaya birlikte direndiklerini.
Kuşların mevsimlere göre yer değiştirdiğini, cıvıl cıvıl sesleri ile birbirleriyle haberleştiklerini köpeklerin kedilerle anlaşabildiğini.
Köpeklerin her birinin kendine göre bir alan belirlediğini, diğerlerin o alana girmeyerek birbirlerine saygı gösterdiklerini.
Yavrusu elinden alınan anne köpeğin başka yavrulara annelik yapma isteyişini.
Apartman ya da resıdanzlarda yaşamanın üstünlük olmadığını, aksine hapis hayatı yaşadıkların,
Karton bardaktan kahve içmenin bir marifet ya da üstünlük olmadığını, doğada ince belli bardakta içilen çayın tadını veremeyeceğini.
Mutluluğu markalarda vb. aradığının farkında bile değildi. Hep dışarıda, objelerde ya da başka insanlarda arıyordu mutluluğu, oysa mutluluğu kendinde, kendi içinde bulabilirdi insan.
Din doğru anlaşılırsa, kutsal kitapların indirilme sebebi de buydu, insana nasıl olgun insan olacağı öğretiliyordu.
Vicdan, merhamet, sevgi, saygı ile davranıp, hiçbir canlının hakkına girilmemesi anlatılıyordu.
Çünkü fikirler ve bırakılan eserler dışında her şey gelip geçiciydi.
Bizim olmayan, ne kadar kalacağımızın bile belli olmadığı bir dünya da, sokak hayvanlarının yaşam hakkını elinden almak.
Asırlardır birlikte yaşanılan köpekleri uyutmak.
Ne sanıyoruz ki kendimizi, canı biz mi, yaratıyoruz ki, biz alalım.
Her canlının bir yaratılış sebebi var.
Yeterince bozmadık mı zaten doğanın dengesini.
Doğaya uyum sağlamak yerine, doğa bize uysun istiyoruz. Ancak depremlerde ve sellerde anlıyoruz ne kadar yanlış yaptığımızı sonra yine unutuyoruz.
Köpekleri uyutmanın, yok etmenin de acı sonuçları olacaktır.
1910 Yılında yaşanan Hayırsız ada olayı gibi.
Ne vicdanım, ne de dini inancım, bir canlının yaşam hakkının elinden alınmasını kabul etmiyor.
Bir an önce bu yanlıştan dönülmesini ve yasanın geri çekilmesini diliyorum.
07.09.2024


