
DUYGUSAL ŞİDDET
Şiddet her zaman fiziksel ve gözle görülür olmaz. Duygusal Şiddet; duygusal şiddete maruz kalan insan üzerinde, fiziksel şiddetten daha kalıcı izler ve yaralar bırakır.
Bir insanı aşağılamak, tehdit etmek, hakaret etmek, küfürlü konuşmak, kontrol altında tutup yönetmek, suçlamak, manipüle etmek vb. duygusal şiddettir.
Şiddet uygulayan failin karşısındaki insanın bilinç dışına gönderdiği mesaj “seni yok sayıyorum, sana, fikirlerine,kişiliğine, değerlerine saygı göstermiyorum, seni sevmiyorum” dur.
Farkındalığı gelişmemiş insanlar ilişkilerinde kendilerini karşılarındaki kişiye yansıtırlar. Tıpkı bir ayna gibi…
Kendilerine yapamadıkları eleştirileri, davranışları karşılarındakilere gösterirler.
Karşısındaki kişiyi aşağılayan, tehdit eden, küfür eden fail aslında kendini aşağılıyor, kendine küfür ediyordur ve asıl öfkesi kendinedir. Ama kendisine olan öfkesinin farkında olamadığı, kendi ile yüzleşemediği için en kolay yolu secip, karşısındakine öfkeleniyor, duygusal şiddet uyguluyordur.
Şiddet uygulayan, şiddeti kendine hak gören kişi sorunlu biridir ve kendi sorunlarını da karşısındaki kişiye yansıtır.
Duygusal şiddete maruz kalan kişi, falin uyguladığı şiddet karşısında kendini suçlar, beraberinde fiziksel şiddete de maruz kaldı ise utanç duyar, çaresizlik duyguları içinde boğuşur. Failin sorunlarını kendi sorunlarıymış gibi algılamaya, kendini sorunlu ve aciz görmeye başlar. Kendine olan güvenini kaybeder, içinde öfke biriktirir, öfkesini kontrol edemez hale gelebilir.
Kısaca karşılaşmış olduğu duygusal şiddet, travmalar yaratır, ruh sağlığını etkiler ve bozar.
Şiddet uygulayan fail karşısındaki kişiyi kaybedeceğini anladığında, tavır değiştirip, kurt iken, kuzu görünümüne bürünebilir. Şefkat gösterebilir, pişmanlık safhasına geçebilir, size hediyeler alıp, sizi ikna etmeye, zaaflarınızı kullanarak sizi elinde tutmaya çalışabilir ve sizi yeniden kendine inandırabilir.
Ancak bu tür davranışları genellikle kısa süreli olmakta ve kaybetmeyeceklerini anladıklarında, tekrar eski şiddet yanlısı hallerine geri dönmektedirler. Hele bir de kaybetmeyeceğinden iyice emin olursa, baskı ve şiddet artabilir, ruhta ve bedende geri dönülmez yaralar açılabilir.
Şiddetin her türlüsü suçtur ve suçlu şiddeti uygulayandır. Hiç bir insan, hiç bir canlı şiddeti hak etmez. Her insan bunun farkında olmalı ve şiddete karşı çıkmalıdır.
Duygusal şiddeti uygulayan failin baş edemeyeceği davranış, kendisinin umursanmamasıdır. Onu umursamamaya başladığınız anda sizden gizlediği özellikleri de ortaya çıkabilir, kişiliği daha net görülmeye başlar.
Şiddeti uygulayan faile değer verirseniz, onun şiddetini de değerli hale getirirsiniz.
Her şey insanın kendinde başlar, kendinde biter, aslında kendine değer vermeyen, bu duygu ile başedemediği için karşısındaki kişiye değersiz hissettiren faile değer vermek onun egosunu yukarılara taşımaktan, daha çok aşağılanmaya, hakarete, kısaca duygusal şiddete maruz kalmaktan başka bir işe yaramaz.
13,07,2013 (İlk yazım)
14.09.2024 (Yeniden düzenleme)

