Denemeler,  Toplum

EZBER

İfadesiz yüzler, mutsuz suratlar, bütün ilgisini elindeki akıllı oyuncağı telefonuna verenler, suskundular.

Konuşulacak ne çok şey vardı oysa. Kimse kimsenin yüzüne bakmıyor, hal hatır sormuyordu. Bilgiden yada bilgelikten değildi, suskunlukları. Fırtına öncesi sessizliğe benzer bir suskunluktu.

Konuştuklarında ise, sanki ders çalışıp ezberlemişler misali, aynı şeyleri söyleyip aynı yorumları yapıyorlardı.

Farklılıklar, farklı düşünceler kabul görmüyordu. Herkes kendini pazarlamanın, kendini olduğundan farklı göstermenin çabası içindeydi.

Nerede ise her hafta bir çocuk istismar, aile ihmali, yangın vb. gibi anlamsız, saçma, kabul edilemez sebeplerle öldürülürken.

Ne yöneticiler önlem alıyor, ne de çocuk sahipleri olanlardan ders alıyordu.

Çocuklar yine sokaklarda, sahipsizce dolaşıyor, kimisi de para kazanmak için uğraşıyordu.

Vahşetin dozu her gün artıyor, adı anne olan, insan görünümünde biri, 9 ay karnında taşıyıp, doğurduğu çocuğunun biberonuna tiner katıp öldürüyor, İzmir’de baraka bile olmayan bir yerde yaşayan 5 kardeş yanarak ölüyor.

Söz konusu yere yetkililerce 18 kez gidildiği halde, hiçbir iyileştirme yapılmıyor, çocuklar aileden alınmıyor, öylece, orada, yaşayamaz halde bırakılıyordu.

Tüm bunlar olurken, para için, rant için Kaz Dağları’nda ağaçlar kesiliyordu.

Ne çocukların, ne hayvanların,ağaçların,ormanların, ne de kadınların, kısacası hiçbir canlının güvenliği yoktu ülkede…

Ülke gündemi bu konularla meşgulken;

Otobüs durağında bekledikleri otobüs gelmeyince, muhabbete dalmıştı bir kadın ve erkek. Semtlerinde ölen kız çocuğundan bahsediyorlar, otobüs bekleyen diğer kişilerde onları dinliyorlardı.

            Adam             Küçücük kızı öldürmüşler.

            Kadın             Ya sorma, mezarlıkta katletmiş cani.

            Adam             5 yaşını yeni bitirmiş daha. Sallandıracaksın ipte öldüreni, bak

                                   bir daha oluyor mu?

O sırada otobüs durağının karşısında yer alan kamu binasının bahçesinde bakılan, köpekler yoldan geçen yabancı bir köpeğe havladılar. Havlamaları duyan

            Adam             Belediye niye toplamıyorlar ki bunları, toplasınlar.

Durakta bekleyen başka bir kadın,

            2.Kadın          Niye toplasın belediye, onlar bu semtin köpekleri…

            Adam             Havlıyorlar baksana, çoluğa çocuğa zarar verecekler.

            2.Kadın          İnsan görünümündeki yaratıklar veriyor çocuklara zararı, onların

                                   çocuklara bir şey yaptığı yok. Keşke çocuklarla bir arada

                                   yaşasalar, korurladı bile çocukları.

 Kadın sinirle otobüs durağındaki panele baktı,

            2.Kadın          Otobüsün geliş dakikası hiç değişmiyor, hep 8 dakika gösteriyor

                                   Bozuk mu acaba ?

            1.Kadın          Bu taraftan otobüs gelmiyor, diğer taraftan gelen otobüse

                                   bineceğim. 12’den beri buradayım.

2.Kadın Halk Ekmek büfesine doğru yürüdü,

            2.Kadın          Bu taraftan otobüs gelmiyor diyorlar, doğru mu ?

            Büfeci                        Evet gelmiyor, yol çalışması var ileride.

Kadın durağa döndü,

            2.Kadın          Bu taraftan otobüs gelmiyormuş, yol çalışması varmış.

Diyerek gideceği yere yürümeye başladı. Durakta bekleyenler de durumu öğrenince kadının arkasından yürüdüler.

Ezberlenmiş kelimeler, düşünülmemiş cümleler, işletilmeyen akıllar.

Değişim düşünmekle başlar, aklını işletmekle, kendine bakabilmekle, kendini görüp, kendini dönüştürmekle devam eder.

Bireyler kendini dönüştürdükçe toplumlarda dönüşür, değişir.

19.11.2024

CEVAP BIRAKIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir