Gündem

İNSANIN ACIMASIZ YANI

Doğadaki hiçbir canlı yaşam tehdidi ya da açlıkla karşı karşıya kalmadıkça, başka bir canlıya saldırmaz.

Ya adına insan denilen canlı ?

Arabesk müzik şarkıcısı Güllü’nün trajik ölümü sonrasında;

Özellikle sosyal medyada ve bazı televizyon kanallarında birçok iddia konuşuldu ve yazıldı.

Evde kamera olduğu hâlde, 4.bir kişi daha olduğunu iddia edenler,

Olay sırasında İstanbul’da olan oğlunun ya da kızının Güllü’yü camdan atmış olduğunu iddia edenler,

Oğlu ya da kızının cenazedeki davranışlarından, suç hikâyeleri yazanlar.

Televizyonlarda Güllü’nün ölümünü günlerce reyting malzemesi hâline getirenler, servetinden çocuklarının özel hayatına kadar, birçok iddia ile gündeme gelenler.

Bu durumun iki açıklaması olabilir

  1. Daha önce balkondan düşme yoluyla birçok kadının hayatını kaybetmesi ve çoğunun soruşturma dosyasının intihar olarak kapatılması sonucu, yargıya olan güvensizlik.
  2. Ölümde bile sınır tanımayarak, ölen kişinin şöhretinden kazanç reyting vb. gibi çıkar elde etme dürtüsü.

Şüphe yararlı olduğu oranda gerekli ve geliştirici bir duygudur ancak fazlası insana zarar verir.

Birinci durumu anlayabiliyorum ancak bunun yolu da bir anda annelerini trajik ve hazin bir şekilde kaybetmenin acısı ve şoku ile karşı karşıya kalan çocuklarını suçlamak, özel hayatlarını deşifre etmek olmamalı.

İkinci durum ise toplumdaki çürümüşlüğü göstermesi açısından ibret verici.

Ölüme, kayba bile saygısı kalmayan başkasının acısını hissetmeyen, acıda dâhi birlik olamayan insanların oluşturduğu kalabalıklar toplum olabilir mi?

Benzer durumları daha önce de deprem, sel gibi afetlerde de yaşadık daha önce. Depremzedelere giden yardımları bile para kazanmak için satmaya kalkanlar olduğu gibi.

Üretmeden, emek vermeden sadece sosyal medyada paylaşım yaparak, para kazanılabilen bir çağda bu tür olaylarda kaçınılmaz oluyor sanırım.

İnsanlara; ne kadar fazla beğeni, ne kadar fazla takipçi, ne kadar fazla reyting o kadar para kazanma ihtimali düşüncesi pompalanarak, kazanma konusundaki dürtüleri harekete geçiriliyor olmalı.

Bir diğer sebepte, bu kadar ani beklenmedik trajik bir ölüm karşısında bir suçlu arayıp, bularak, aslında insanın her an ölümle burun buruna yaşadığı gerçeği ile yüzleşmekten kaçış olabilir.

Sebep her ne olursa olsun, yaşanan bu tür çıkarcı ve kazanç odaklı yaklaşımlar, toplum olma duygusuna ve kültürümüze zarar veriyor.

Linç kültürü her geçen gün daha da yaygınlaşıyor.

Bütün bu olanlar, annelerini kaybeden Güllü’nün kızı ve oğlunun acılarını artırmaktan başka bir işe yaramıyor ne yazık ki…

Olaylar karşısında hüküm vermeden önce; durup, düşünebilen, vicdan ve adalet ile sorgulama yapabilen insanların çoğalması dileğiyle…

14.10.2025-

CEVAP BIRAKIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir