-
FAKİR HAYAT SAĞLIKLIDIR !
2025 Yılı için asgari ücret belirlendi. 22.104 TL 4 Kişilik bir ailenin açlık sınırı 23.256 TL 4 Kişilik bir ailenin yoksulluk sınır 71.043 TL Asgari ücret açlık sınırının 1.152.TL altında 4 kişinin 2024 yılı aralık ayı için bir aylık gıda için yapması gereken harcama tutarı 30.475 TL Tek bir (bekâr) çalışanın yaşam maliyeti 40.626.TL 4 kişilik bir ailenin (giyim,ulaşım,konut,eğitim vb.) aylık yaşam maliyeti 79.948 TL Ocak’ta asgari ücrete zam geldiği için, işçi maliyetleri yükselecek, iğneden ipliğe her şeye tekrar zam gelecek. Asgari ücretli bir yıl boyunca bu ücretle geçinmek zorunda. Aldığı her ürün, ödediği her fatura için dolaylı ve dolaylının dolaylısı vergisini de ödeyecek. Buna karşın 5’li çetelerin 2020 Yılından…
-
TEĞMENLER
Bu yıl, Türk Silahlı Kuvvetleri tarihinde ilk defa 3 askeri okulunda birincisi kadın oldu. Hava Harp Okulu Birincisi Teğmen İkra Kuyumcu Kara Harp Okulu Birincisi Teğmen Ebru Eroğlu Deniz Harp Okulu Birincisi Teğmen Şeyda Yıldırım Ülkemiz adına gurur verici bir gelişme, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Kara Harp Okulu’nun mezuniyet töreninde okunan askerlik yemini ve kılıç çatma geleneğinin yerine getirilmesi sonrasında, teğmenler disipline sevk edildi. Teğmenlerin ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının Kurtuluş Savaşı sırasında yoktan bir ordu kuran ve yurdu düşman işgalinden kurtaran Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılıklarını ilan etmelerinden daha doğal ne olabilir ki ? Elbette ki olamaz… Ancak, suçlu psikolojisinde, hep bir korku ve endişe vardır. Cezalandırma…
-
EZBER
İfadesiz yüzler, mutsuz suratlar, bütün ilgisini elindeki akıllı oyuncağı telefonuna verenler, suskundular. Konuşulacak ne çok şey vardı oysa. Kimse kimsenin yüzüne bakmıyor, hal hatır sormuyordu. Bilgiden yada bilgelikten değildi, suskunlukları. Fırtına öncesi sessizliğe benzer bir suskunluktu. Konuştuklarında ise, sanki ders çalışıp ezberlemişler misali, aynı şeyleri söyleyip aynı yorumları yapıyorlardı. Farklılıklar, farklı düşünceler kabul görmüyordu. Herkes kendini pazarlamanın, kendini olduğundan farklı göstermenin çabası içindeydi. Nerede ise her hafta bir çocuk istismar, aile ihmali, yangın vb. gibi anlamsız, saçma, kabul edilemez sebeplerle öldürülürken. Ne yöneticiler önlem alıyor, ne de çocuk sahipleri olanlardan ders alıyordu. Çocuklar yine sokaklarda, sahipsizce dolaşıyor, kimisi de para kazanmak için uğraşıyordu. Vahşetin dozu her gün artıyor, adı anne…
-
ARA Kİ BULASIN
Vicdan insanı diğer canlılardan ayıran en önemli olgu. Nedir vicdan ? Kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlaki değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de yükleyen içsel güç. Vicdanlı insan bir konu hakkında hüküm ya da karar vermeden önce düşünür, sorgular, karşısındaki kişi yada kişilere zarar verip, vermeyeceğini ölçer, biçer ve ona göre davranır. Vicdan olgusunun gelişmesi için kişinin merhamet ve empati duygularına sahip olması gereklidir. Kişi de, merhamet ve empati duygusu yoksa vicdan körelir, yok olur. Son zamanlarda ülkede olanlara baktıkça görüyorumki, vicdanllılar ve vicdansızlar olarak ikiye bölünmüş gibi ülke… Narin cinayeti, 2 yaşında istismar sonucu…
-
DOĞA ve İNSAN
İnsan doğadan kendini soyutlayıp, kendini taş binaların içine hapsettikçe, yavaş yavaş eriyip yok olduğunun farkında bile değildi. Kendini her şeyin üstünde görmek, üstün bir varlık olduğunu sanmak en büyük yanılgısıydı. Doğaya baksa görecekti, ağaçların kökleri yoluyla birbirlerine sarıldıklarını, suyu ve toprağı paylaştıklarını, rüzgara ve fırtınaya birlikte direndiklerini. Kuşların mevsimlere göre yer değiştirdiğini, cıvıl cıvıl sesleri ile birbirleriyle haberleştiklerini köpeklerin kedilerle anlaşabildiğini. Köpeklerin her birinin kendine göre bir alan belirlediğini, diğerlerin o alana girmeyerek birbirlerine saygı gösterdiklerini. Yavrusu elinden alınan anne köpeğin başka yavrulara annelik yapma isteyişini. Apartman ya da resıdanzlarda yaşamanın üstünlük olmadığını, aksine hapis hayatı yaşadıkların, Karton bardaktan kahve içmenin bir marifet ya da üstünlük olmadığını, doğada ince belli…
-
KENDİLERİ İLE ÇELİŞENLER
Bir insanın yada toplumun gelişebilmesi, öncelikle değişimi kabul etmesi ile gerçekleşir. Değişime dolayısıyla da gelişime kapalı insanlar yada toplumlar ezberlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar, kendi hatalarını çelişkilerini görüp düzeltmek yerine çevrelerini yada sistemleri değiştirmeyi tercih ederler. Sorunlarını da bu şekilde çözebileceklerini düşündüklerinden yanlışı çevrelerinde yada sistemde ararlar. Sistemi yada çevreyi suçlamak en kolay yoldur çünkü… İkili ilişkilerde, bireyin toplumla olan ilişkilerinde, toplumların birbirleriyle olan ilişkilerinde sıkça karşılaşırız bu durumla. Bu şekilde davrananların çoğunun sistemin nimetlerinden yararlandıklarını da görürüz. Hem sisteme karşıdırlar, hem de sistemin kendilerine sağladığı faydayı sonuna kadar kullanırlar. Kendileri ile çelişirler kısacası… Kendileri ile çelişen, kendilerine iki yüzlü davranan bu insanlar doğal olarak çevresindekilere ve topluma karşı da iki…
-
BENİM DOĞDUĞUM YILLARDA (GEÇMİŞE ÖZLEM)
Benim doğduğum yıllarda; insanlar idealleri için ölümü bile göze alırdı. Dürüstlüğün erdem olmadığı, saygının, hoşgörünün ve emeğin önemli olduğu yıllardı. Anne ve babalarımız dürüstlüğü, saygıyı, sevgiyi öğretirlerdi, paradan önemli olduğunu söylerlerdi bu değerlerin. O yıllarda aile kavramı da önemliydi, komşulukta, dostlukta. Öğretmenlerimiz kutsaldı bizim için, ailemizden sonra hayatımızdaki en önemli kişilerdi. Minnetle hatırlarım bizim topluma yararlı birer insan olabilmemiz için gösterdiği çabaları. Hiçbir ücret almadan, ileri ki yıllara hazırlamak için evinde verdiği dersleri. Her yıl oynadığımız piyesleri, folklor oyunlarını, koro çalışmalarımızı. Komşularımız da bir başkaydı o yıllarda. Ayrı gayrı nedir bilinmezdi, hep birlikte neşe içinde yenirdi yemekler, çaylar demlenir, sohbetler edilirdi. Bakkal amcamız vardı, çocukça oyunlarımıza dahil ettiğimiz, yaramazlıklarımıza gülüp…















