KIZILCIK ŞERBETİ

28 yıl boyunca Türk Silahlı Kuvvetleri’nde özel kuvvetlerde (bordo bereliler) görev yapan Orkun Özeller Devlet Bahçeli’nin İstanbul Adliyesi’ne yaptığı şikayet sonucunda, “halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” suçlamasıyla, hakkında çıkarılan gözaltı kararı kapsamında, Ordu Adliyesi’ne giderek teslim oldu. Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Orkun Özeller tutuklanarak cezaevine konuldu.

İyi Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın sosyal medyada yaptığı açıklamaya göre, Orkun Özeller’in büyük amcası Kemal Doğan Paşa, Atatürk ile birlikte Bandırma Vapuru’nda Samsun’a ayak basan tarihi kadronun içinde yer alıyor.

Orkun Özeller Sur operasyonlarında aktif rol alan ve İşid’e karşı kazandığı başarılar sonrası ABD’nin kendisine verdiği madalyayı reddeden bir kişi.

Bebek katili, terörist başı Abdullah Öcalan’ın serbest kalabileceği iddiaları karşısında söylediği “Ya Öcalan’ı orada öldürürüm ya da devlet beni vurur. Bu milletin Kubilayları bitmez” sözleriyle gündeme geldi ve attığı tweetler nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” suçlamasıyla tutuklu.

Terörist başını mecliste konuşmaya çağırmak, umut hakkını konuşmak, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmiyor da, Orkun Özeller’in sözleri halkı kin ve düşmanlığa sevk ediyor.

Bırakın artık aklımızla dalga geçmeyi.

Plana tehdit oluşturanlar yargı eliyle tutuklanıp hapse atılıyor. Ya da teğmenler gibi ordudan ihraç ediliyor.

Seçimle alınamayan belediyeler ya yargı yoluyla ya da bir çırpıda parti değiştiren belediye başkanları sayesinde alınıyor.

Bu arada ülkenin ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’de kendi iç karışıklığı ile uğraştırılıyor. 21 Eylül’de yapılacak olan 22.Olağanüstü Kurultayın iptali için bir delege Çankaya Seçim Kurulu’na başvuruyor, Çankaya Seçim Kurulu iptal talebini ret kararı verince bu kez de, Yüksek Seçim Kurulu’na iptal için başvuruluyor. Nihai karar yarın (19.09.2025) belli olacak.

Ülkede psikolojik bir savaş var adeta…

Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı Özgür Özel, Dolmabahçe’de gizlice Donald Trump’un oğlu ile görüşüldüğü ve pazarlık yapıldığı iddiasında bulunuyor.

Bütün bunları düşününce, aklıma gelen en önemli soru, biz kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği ve istediği gibi tam bağımsız bir ülke olabilecek miyiz ? Yoksa bütün bu olayları tıpkı dizi izler gibi izleyecek miyiz?

Dizi deyince, Can Holding’e yapılan operasyonda; bünyesinde bulunan 121 şirkete kayyum atandı ve bu şirketler arasında Show Tv, Habertürk gibi televizyon kanalları da vardı.

Ülke de bütün bu olaylar yaşanırken, dizi hayranlarının en önemli sorunu ise Show Tv’de yayınlanan “Kızılcık Şerbeti” adlı dizinin akibetinin ne olacağı idi…

Can Holding olayı da gösteriyor ki arka planda dengeler değişiyor, yapılar yeniden kuruluyor ancak sistem hep aynı kalıyor…

18.09.2025