KOLTUK SEVDASI
Cumhuriyet Halk Partisi’ne 19 Mart 2025 tarihinde başlayan, yargı operasyonunda, ortaya atılan iddia, partiye kayyum atanacağı ve eski başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden partinin başına geleceği idi. Gazeteci Timur Soykan’ın haberinde aktardığına göre ;
Kemal Kılıçdaroğlu ile Cumhuriyet Halk Partisi heyeti arasında yapılan görüşmede, Kemal Kılıçdaroğlu’nun partinin başına yeniden geçmek istediği iddiası kanıtlanmış oldu.
Ekrem İmamoğlu’nun yargılanması ile başlayan süreçte, halkın Cumhuriyet Halk Partisi’ni umut olarak görmesi, son yapılan anketlerde oy oranının % 40’a ulaştığının görülmesi partideki farklı yapıları birleştireceği yerde, ayrıştırır duruma geldi.
Bu durumda söylenecek söz şimdiden belli, kendi aralarında anlaşamıyorlar, partiyi yönetemiyorlar, ülkeyi nasıl yönetecekler.
Kurulan oyunu görmemek olası değil.
13 yıl parti başkanlığı yapan, ve seçimlerde, oylar bölünmesin diye, tüm muhalif yapıları biraraya toplama isteği olan ve birleştirici rolü üstlenen, Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti içinde birlik olup, birleştirici rol üstlenmek yerine, tekrar başkanlığa dönmeyi istemesi oldukça düşündürücü…
Hâl böyle olunca da, ister istemez geçmiş seçimlerde yaşanan, mühürsüz oyların kabulü, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterip, Cumhuriyet Halk Partisi seçmenine, “sandığa tıpış tıpış gideceksiniz” demesi akla geliyor.
Henüz yargı kararı çıkmamışken ki, kurultayda eğer gerçekten hile varsa, kurultay sonrası olumlu açıklama yapması ve karşı çıkmaması neden ?
Basına yaptığı çeşitli açıklamalarda söylediği, “Chp vesayeti kabul etmez, Özgür Bey’i görevi devrederken uyardım ama şu anda karar almakta zorlanıyor” ifadesi, Özgür Özel’in Ekrem İmamoğlu’nun vesayeti altında olduğunu düşündüğünü gösteriyor ki, vesayet kelimesini kullanması, son dönemde halkın sevgisini kazanmış lider olma yolunda ilerleyen Özgür Özel’i küçümsediğini anlatıyor.
Kendine rakip olarak Ekrem İmamoğlu’nu görüyor olmalı…
Halk ekonomik kriz altında ezilirken, Pkk ile süreç yürütülürken, Halil Falyalı’nın sağ kolu kaset açıklaması yapıp, Türkiye’den bir milletvekili ile görüşmek için anlaşmış ve görüşeceği tarihten birkaç gün önce öldürülürken, İsrail ve İran birbirine saldırır, İsrail Filistin’de soykırım uygularken, Rusya Ukrayna savaşı devam ederken, bizim gündemimiz Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik yargı operasyonu.
Bu operasyon sonucunda, bir çok belediye başkanı, belediye çalışanı, mitinglere katılan gençler hapiste…
Birlik ve beraberlikle yargı eli ile muhalefetsiz bir Türkiye planına karşı çıkmak yerine ayrışmak…
Üstelik Atatürk’ün kurduğu partiyi bu duruma getirmek…
Evet Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk’ün kurduğu partidir ancak;
“Ben, manevî miras olarak hiçbir nass-ı katı’*, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü güçlükler önünde, belki amaçlara tamamen eremediğimizi, fakat asla ödün vermediğimizi, akıl ve bilimi rehber edindiğimizi onaylayacaklardır. Zaman hızla dönüyor, milletlerin, toplumların, bireylerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur. Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar.”
Diyen de yine Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Muhalefet sadece partiler eliyle yapılmaz…
Önemli olan, halkın iradesi ve kararlılığıdır.
Bu arada sık sık Chp’li olmamakla eleştirilen, hep başka partilerden cumhurbaşkanı adayı olacağı iddia edilen, Mansur Yavaş, birlik beraberlik açıklaması ile gerçek Cumhuriyet Halk Partili’nin kim olduğunu herkese gösterdi.
Cumhurbaşkanı adaylığı demişken ;
“Bakalım Cumhurbaşkanı olma yolunda daha kaç CHP’li telef olacak” sözü aklıma geldi, yorumu siz okuyucularıma bırakıyorum
.
28.06,2025


