
KÜL
Sana söylediğim ninniler, bir kulağından girip bir kulağından çıkarmış meğer
Anlattığım masallar yalan olmuş, koşa koşa bana geldiğin günler unutulmuş.
Fedakârlıklarım bilinmez olmuş, koynumda uyuttuğum günler, uykusuz geceler anlamsızmış
Ben sana gücün kişilikte olduğunu anlatırken;
Sen gücü para da, makamda, mal da bilmişsin.
Günü birlik ilişkilerin değil asıl önemli olanın insanlık olduğunu gösterirken sana
Sen yüzünü gösterişe ve samimiyetsizliğe çevirmişsin.
Senin eleştirilerine gülüp geçerken ben, sen eleştirilerini gerçek sanmışsın,
Sana son bir öğüt yavrum !
Ne güzelliğine, ne gençliğine güven.
Gün gelir ne güzelliğin, ne de gençliğin kalır.
Ben oldum deme, oldum diyen bulamaz hayatın anlamını.
Malım var diye sevinme yanar kül olur, yıkılır yok olur.
Hele hele param var, her istediğim benim olur sanma !
Parayla ne dost alırsın, ne de insanlık.
Ev alır, komşu alamazsın,
Hastane alır, sağlığı alamazsın.
Gün gelir sen de yaşlanırsın
Cildin kırışır, yüzün buruşur.
İyi gününde yanından ayrılmayanlar, yaşlılığında kaybolurlar ortadan
Hele bir de unutmaya başlarsan, kimse tanımaz olur seni.
Yaptığın iyilikler unutlur. Nankörlüğün, umursamazlığın, vurdum duymazlığın, utanmazlığın hain yüzü ile karşı karşıya kalırsın.
O zaman anlarsın kimmiş gerçek, kimmiş yalan.
Anlarsın ki , bir ömür boşa gitmiş, hep yalana inanmış, kör gözlerle bakmışsın hayata…
Şimdi tercih senin, ister öğüdümü dinle, ister bir delinin saçmalamaları de…
Beni sorarsan eğer,
Nankörlüğün acıtsa da kalbimi şerbetliyim acıya ben.
Acımı yaşar, yeniden doğrulurum hayata.
Yakarım kalbimi kül olur.
İçinde sen olan cümleler kurmam bir daha,
Bilirim ki içinde senin olduğun her cümle hayal kırıklığı ile bitiyor.
Meğer senin ederin varmış.
Ben ise kucağımdan gayrı, gözümde de büyütmüş,
Değersin sanmışım.
05.07.2023

