WhatsApp Gorsel 2024 09 15 saat 19.13.20 c5a398f4
Gündem,  Toplum

NARİN

Narin…

Neresinden baksanız vahşet, umursamazlık, yalan, psikopatik davranışlar.

İnsanın anlamakta, kabullenmekte zorlandığı nasıl olur ? Neden ? diye sormaktan kendini alamadığı, canice bir olay.

Küçücük bir köyde 19 gün boyunca bulunamayan, halkın tepkisi olmasa, belki de hiç bulunmayacak olan zavallı yavrucak.

Düşündükçe içim acıyor, 8 yaşında masum bir kız çocuğundan ne istediniz ?

Ailenin davranışları ve aile hakkındaki iddialar, insan öldürmenin normalleştirildiği, vicdan ve ahlak olgusunun yok edildiğini anlatır nitelikte.

Kadın cinayetleri, çocuk ve köpek tecavüzleri, çalmak,yolsuzluk vb.gibi nice olayda suçu işleyen ya hapse girmiyor ya da en fazla birkaç ay veya birkaç yıl hapis yatıp, dışarı çıkıp, suç işlemeye kaldığı yerden devam ediyor. Kötülük yapanın yanına  kâr kalıyor.

Son yıllarda kötülük normalleştirildi ve sıradanlaştırıldı ülkede…

Tülin Güran olayında ve Narin’in mezarı başında, ağlayan bir kadının Havin’ime de böyle kıydılar sözlerinden anlaşıldığı üzere, bir kez daha gördük ki, siyasi bağlantılar güçlü ise soruşturma açılmıyor, ölen çocuklara otopsi yapılmıyor.

Galip Ensarioğlu adlı milletvekili çıkıp “bilip de söyleyemediğimiz şeyler olabilir, aile yakın dostumuz” diyebiliyor.

Hukuk devletinde, herkes kanun karşısında eşittir. Siyasetçiler de, siyasetçilerin yandaşları da.

Ne yazık ki hukuk devleti olma özelliğini çoktan kaybettik.

Soruşturmadaki çelişkiler, şüpheli sanık Nevzat Bahtiyar’ın Narin’in kaybolduğu gün olan 21 Ağustos 2024 günü saat 15.40 – 16.30 arası aracının dere kenarında olması askeri üssün kamerasına takıldığı halde bu durumun 19 gün sonra fark edilmesi ve ulusal basında, sosyal medya da oluşan pek çok iddia olayın tam olarak aydınlanıp, aydınlanmayacağı konusunda da, bizleri şüpheye düşürüyor ve akıllarda onlarca soru oluşuyor.

Umarım kötülüğün en uç noktası olan bu olay bir an önce aydınlatılır ve suçlular en ağır ceza ile cezalandırılır.

Şüpheli sanık Nevzat Bahtiyar’ın “Narin’i suya gömdüm geldim, namaz kıldım” demesi de insanın tüylerin ürpertiyor ve aklıma rahmetli Yaşar Nuri Öztürk’ün “kamu hakkına, kul hakkına girenin kıldığı namaz, namaz değil” sözleri geliyor.

Dini sadece namaz kılmak,oruç tutmak gibi şekilci ibadetlerden sanmak yerine asıl ibadetin,okumak olduğunu bilseler ve Kuran-ı Kerim’i okumuş olsalardı,

Maide Suresi 32.ayette

 “Bir cana kıymanın veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmanın cezası olmaksızın kim bir kimseyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir canı kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.” 

Denildiğini bilir, küçüçük bir fidanın üzerinde ayakları ile tepinip ezercesine, Narin’i suya gömüp, sonrasında da namaz kıldım diyerek, bir de kendini Allah’a inanıyormuş gibi gösterme hadsizliğini yapamazlardı.

Öyle tuhaf bir olay ki, sanki Allahtan korkmayan, kuldan utanmayanlar bir araya toplanmış gibi.

Eğitimin amacının bilgi olmadığını, Allah’tan korkmak, kuldan utanmak olduğunu söyleyenlerin aksine, eğitimin amacı kişiye kendini fark ettirmek, sorgulatmak, hatalarını kabul edebilmek ve kendini bilmek olmalı.

İnsan ancak sevgi ile gelişir, korku ile değil, insanın kendini geliştirmesi de, bilgi ve niyet yoluyla olur.

Yenilenmeye, toplumun çürüyen yanlarını iyileştirmeye ihtiyacımız var. Belki de Narin bir sembol olur, onu, ona yapılanları unutmayarak ve unutturmayarak, bir başlangıç yapıp, başka Narin’lerin ölmemesi, adaletin yeniden var olması için, tüm gücümüzle cehalet ve kötülükle mücadele ederiz.

Aksi halde, daha çok Narin’ler yitip gider.

12.09.2024

CEVAP BIRAKIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir