YETER DESEK DE YETMİYOR
Devletlerin öncelikli görevi ; sınırları içinde yaşayan bireylerin yaşam hakkını korumak, can güvenliğini sağlamaktır.
Bu görevi yerine getirmek içinde, kurallar belirlemek, bütün planları yapmak, çıkabilecek olumsuzlukları ve riskleri hesaplamak, gerekli denetimleri yapmak, kurallara uymayanların, kurallara uymasını sağlamak zorundadırlar.
Bolu’nun Kartalkaya beldesinde çıkan yangında bir kez daha gördük ki, yine denetimsizlik, yine ihmal ve öngörüsüzlük hakim.
Bolu’nun Kartalkaya beldesinde toplam 4 tane otel var. Sadece yanan otelin yatak kapasitesi 350 kişi.
Yangın sonrasında görüyoruz ki, Kartalkaya’da bir yangın anında, yangına müdahale etmek için hazır bekleyen bir itfaiye aracı ya da itfaiye birimi yok.
Tıpkı Mengen ilçesinde hastane olup, içinde doktor ya da sağlık çalışanları olmadığı gibi.
Büyük bir ihtimalle aynı durum diğer turizm bölgeleri için de geçerli.
1 gecelik konaklama ücreti 30.000.TL olan otelin yangın alarm sistemi yok ya da yangında çalışmadı, yangın merdiveni dışarıda olması gerekirken, içeride. Otelde yağmurlama sisteminin olmadığı, yağmurlama sistemi olsa idi, yangının bu kadar büyümeyeceği iddialar arasında.
Bütün bunlara rağmen otel sahibi olaydan 3 gün önce basına verdiği röportajda, sömestr tatili için “Her şeyimizle hazırız” diyor.
İhmaller konusunda; Turizm Bakanı Bolu Belediyesi’ni, Bolu Belediyesi ise bakanlığı suçluyor.
Herkes konuşuyor ancak ortada icraat yok maalesef.
Bolu merkez ile Kartalkaya arası 38 kilometre ve itfaiyenin yangına müdahale etmesi için, en kısa sürede gelmesi bile en az 40 dakikayı buluyor.
40 dakika bir yangın için önemli bir süre. Kartalkaya’da itfaiye birimi olsaydı yangına anında müdahale edilebilir, belki de ölüm sayısı bu kadar artmazdı.
6 Şubat depreminde de olduğu gibi, ihmal, iş bilmezlik, zamanında çözüm üretememe sonucu yangının felâkete dönüşmesi, ölenlerin sadece “sayı”dan ibaret kalması.
Her yaşadığımız felâket gösteriyor ki, ülkenin hiçbir yerinde can güvenliğimiz yok.
Bir tarafta yanan otelde yaşanan can pazarı, diğer tarafta tüm bu olanlara aldırmadan, kayak yapanlar.
Umursamazlık, bencillik, sorumsuzluk bir virüs gibi yayıldı ülkeye ve bu virüs, coronodan da, diğer virüslerden de daha tehlikeli.
Sorumluluk bilinci taşımayanlar, ne yaşanırsa yaşansın, olanlardan ders almıyor, daha tedbirli, daha sorumlu davranma yoluna gitmiyor ne yazık ki.
Yaşadığımız her felâkette görüyoruz bunu.
Yeter desek de yetmiyor…
Tüm sorumluların, en ağır cezayı alması dileğiyle…
22.01.2025